HAK VE SORUMLULUKLARIMIZ
A. İnsan Hakları
Herkesin temel hak ve hürriyetleri vardır. Bu haklara göre, herkes hür doğar, hür yaşar. Buna yaşama hakkı denir. İnsanın bu hürriyetlerini kimse elinden alamaz. Ayrıca herkes istediği dine inanmakta serbesttir. İnsanları bu konuda kimse zorlayamaz. Yine herkesin bilim ve sanatı öğrenme hürriyeti vardır. Her insan yetenekleri doğrultusunda istediği okula gidebilir.
1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi yayımlanmıştır. Bu bildirgeye göre; herkesin yaşama, özgürlük ve kişisel güvenlik hakkı vardır, Tüm insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Hiç kimse keyfi olarak tutukla-namaz, alıkonamaz. Her bireyin yurttaşlığa hakkı vardır.
B. Çocuk Hakları
Çocuklar bir ailenin ve ulusun fidanlarıdır. Bu fidanı özenle, sabırla, sevgiyle, bilgiyle yetiştirmek gerekir.
1952 yılında Cenevre'de toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Ekim ayının ilk Pazartesi gününü Dünya Çocuk Günü olarak ilân etmiştir. Aynı yıl Çocuk Hakları Beyannamesi yayımlandı. Buna göre; çocuk aç ise doyurulmalı, hasta ise iyileştirilmeli, ona iyi bir eğitim sağlanmalı, bakımsız ve kimsesiz çocuklar korunmalıdır. Çocuk; ırk, din, milliyet gibi kavramların dışında tutulmalı, korunmalıdır. Felâket zamanında önce çocuklar korunmalıdır.
Birleşmiş Milletler Kurumunun bir üyesi olan Türkiye bu bildiriyi imzalayan ilk ülkelerden birisi olmuştur.
C. Haklara Saygı
Herkes insan haklarına saygı göstermelidir. Eğer biz başkalarının haklarına saygı göstermezsek başkaları da bizim haklarımıza saygı göstermez.
Hakların en önemlisi yaşama hakkıdır. Herkes birbirinin yaşama hakkına saygı göstermelidir. Yaşama hakkına saygı göstermeyen kişi kanun önünde suçlu duruma düşer.
Her ne sebepten olursa olsun hakkında soruşturma açılan kişi savunma hakkını kullanabil-melidir. Biz başkalarının kendini savunmasına fırsat vermezsek; kendimiz de aynı duruma düşebiliriz.
Haklardan biri de düşündüğünü şerbetçe söyleyebilme hakkıdır. Herkes istediği gibi düşünme ve düşündüğünü söyleme hakkına sahiptir. Bu hakka saygı göstermeliyiz,
D. Gelenek ve Göreneklere Saygı
Çok eskiden beri süre gelen davranışlara gelenek ve görenek denir. Gelenek ve görenekler, toplumda, yazılı olmayan kurallardır. Bayram, düğün, giyim, takı, asker uğurlama, konuk ağırlama yöresel geleneklerdir.
Her yörenin, tarihindeki başarıları, zaferleri, uğradığı istilâlar farklıdır. Bu ve bunun gibi faktörler, her yörenin gelenek ve göreneklerinin birbirinden farklı olmasına yol açmıştır.
Gelenek ve görenekler toplumsal ilişkileri güçlendirir. Bir düğünde bir araya gelme veya askere giden bir genci uğurlama, toplumda bireyler arası sevgi, hoşgörü ve dayanışmayı da artırır. Türk toplumunda her zaman gelenek ve göreneklere saygı gösterilmiştir. Siz de gelenek ve göreneklerimize saygı gösteriniz.
5. Sosyal Dayanışma
Okulda, evde, mahallede, yurtta ve dünyada yalnız değiliz. Toplu hâlde yaşamaktayız.
Okulda bir şeye ihtiyacımız olduğunda bu ihtiyacımızı arkadaşlarımızdan karşılarız. Okula gelmeyen arkadaşımızı arar, sorarız. Bu, okuldaki dayanışmanın eseridir.
Ailemizde birbirimize yardım ederiz. Komşularımızla iyi ilişkiler içersinde bulunuruz. Onların iyi ve kötü günlerinde onlarla birlikte oluruz. Acılarını ve sevinçlerini paylaşırız.
Okulda, ailede toplum içerisinde bazen hoşumuza gitmeyen gelişme olabilir. Hayatta her şey, her zaman bizim istediğimiz şekilde olmaz, istediğimiz olmadı diye karşımızdakine hemen küsmemeliyiz. Hoşgörülü olmalıyız. Hoşgörülü olursak, birlikte yaşadıklarımızla daha kolay kaynaşırız.